Sıkça Sorulan Sorular

  • Pencerelerde Hırsız Güvenliği
    •     Günümüzde konutlarda ve işyerlerinde en önemli konulardan biri hırsız güvenliğidir. Hırsızların pencereleri en kolay açma yöntemlerini şu şekilde sıralayabiliriz;

      1. Camı kırarak,
      2. Kanadı kanırtarak

      Hırsızların camı kırarak içeri girmesine engellemek için özel kaplamalı camlar bulunmaktadır. Bu camlar sayesinde sert bir cisimle camın kırılarak içeriye girilme riski asgariye indirilmektedir.

      Hırsızların en sık kullandığı yöntemlerden birisi de kanadın aksesuar kısmına levye tarzı bir alet sokularak açılmasıdır. Bu sorunun aşılması için ise mantar başlı adı verilen aksesuarlar kullanılmaktadır ve bu aksesuarlar sayesinde kanat kanırtılsa bile mantar başlı aksesuar sayesinde pim yuvasından çıkartılamamaktadır. Ek güvenlik olarak odanın içerisinden hırsız kilidi uygulaması yapılabilmektedir.

      Ayrıca pencerenin dış kısımlarına uygulanan motorlu panjur sistemi, esnafların kullandığı kepenk sistemi mantığı ile çalıştığından hırsızın açmasına imkân vermemektedir.
  • Pencerelerde Kalite Çağan Yapı Kontrolünde
    •     Pencere birçok mamulün birleştirilmesi ile elde edilen nihai bir üründür. Pencere üretiminde kullanılan başlıca eleman PVC profil olmasına karşın içerisinde kullanılan destek sacı, aksesuarlar, conta, menteşe gibi aksamlar da pencerenin kalitesini birebir etkileyen elemanlardır.

      Üretilen profil ne kadar kaliteli olursa olsun kullanılan destek sacı yada aksesuar kalitesiz olursa pencerenin kaliteli olması mümkün değildir. Bu nedenle pencerenin sadece profili değil tüm elemanlarının kalitesinin kontrol altında tutulabilmesi gerekmektedir.
  • Pencerelerde Ses Yalıtımı
    •     Yaşamakta olduğumuz konutlarımız ve işyerlerimizde konfor ve insan sağlığını etkileyen en önemli nedenlerden biri gürültü kirliliğidir. Özellikle büyük şehirlerde ve trafiğin yoğun olduğu çevrelerde ses izolasyonu büyük önem taşımaktadır. Binanın dış çevre ile temasını sağlayan pencerelere büyük görev düşmektedir. Çevresel gürültünün değerlendirilmesi yönetmeliğine göre sağlıklı bir mekân yaratılabilmesi için konutlarda olması gereken azami gürültü seviyeleri şöyledir;

      Kullanım Alanı dBA Zaman Dilimi
      Yatak odaları ( şehir içinde ) 40 Gece süresince
      Yatak odaları ( şehir dışında ) 35 Gece süresince
      Oturma odası ( şehir içinde ) 55 Gündüz ve akşam
      Oturma odası ( şehir dışında ) 40 Gündüz ve akşam
      Oturma odası ( şehir kenarı ) 45 Gündüz ve akşam
      Mutfak ( şehir içi, dışı, kenarı ) 60 Faaliyet süresince

      Bunlar olması gereken gürültü şiddetlerinin azami seviyeleridir. Bu ses şiddetlerinden daha aşağı değerlere düşmek mümkündür ve daha düşük değerlere düştükçe yaşadığımız mekânların kalitesi de artacaktır.
      Aşağıdaki tablodan konutunuzun bulunduğu konuma göre etrafınızda ses şiddetini bulabilirsiniz;

      Ses Şiddeti ( dB ) Saatteki Araç Sayısı ( araç / saat ) Yola Uzaklığı ( m ) Sınıf
      50 10 - 50 > 35 1
      51 – 55 10 – 50 25 – 35 2
      56 – 60 10 – 200 25 – 35 3
      61 – 65 1000 – 3000 100 – 300 4
      66 – 70 1000 – 3000 30 – 100 5
      > 70 3000 – 5000 > 100 6

      Örneğin bu tablolara göre, saatte 1500 aracın geçtiği ve yola uzaklığı 150 metre olan yoğun bir yerde oturuyorsanız ses şiddeti olarak 4. sınıfa giren bir bölgede bulunuyorsunuz demektir. Buna göre ses şiddeti yaklaşık 64 dB dir.

      Birinci tabloda da görüldüğü üzere yatak odanızda olması gereken azami ses şiddeti 40 dB olmalıdır. Bu nedenle kullanmakta olduğunuz pencerenin ses azaltma indeksi Rw en az 24 dB olmalıdır.

      PVC pencereler ile 29 dB’den 44 dB’e kadar ses yalıtımı sağlanabilir. Pencerelerde yüksek ses yalıtımının sağlanabilmesi için en önemli etken eleman camdır. Isı kontrollü camların yanında ses kontrollü camlarda mevcuttur. Binanın bulunduğu konum itibari ile gerekli hesaplamalar yukarıdaki tablolar yardımı ile yapılarak, kullanılması gereken uygun cam seçilir ve pencere tasarımı yapılır.
  • Pencerelerimi değiştirirken nelere dikkat etmeliyim?
    •     Pencere değiştirilirken estetiğin yanı sıra pencerenin fonksiyonelliği ve yalıtım özelliklerine de dikkat edilmelidir. İyi yalıtım sağlayan bir pencere görselliğin yanı sıra kazanç sağlayan bir yatırım elemanıdır. Evinizin iç ortamına veya binanızın dış estetiğine uygun ahşap görünümlü PVC pencereler de uygulayabilirsiniz. Ahşap görünüm sadece istediğiniz bir yüzeye uygulanabilirken pencerenizin çift yüzeyine de uygulanabilmektedir. Binanızın bulunduğu bölge, konum ve yüksekliğe bağlı olarak pencerelerinize statik hesabı yaptırarak uygun destek sacı, aksesuar ve uygun pencere tasarımının kullanılması sonradan oluşacak ısı, ses ve su izolasyon problemlerini ortadan kaldırmış olacaktır.
  • Penceremi temizlerken hangi malzemeyi kullanmalıyım? Bakım yapmalı mıyım?
    •     Pencerelerinizi temizlerken sıvı deterjanlar kullanılabilir. Beyaz bir bez yardımı ile contalara değdirmeden pencerelerinizi temizlemenizi öneriyoruz. Kesinlikle çamaşır suyu, tuz ruhu, toz deterjan tarzı temizleyiciler kullanmayınız. Bunlar pencerenizin çizilmesine ve renginin bozulmasına sebebiyet verecektir. Bakım için aksesuarlarınızın hareketli kısımlarını 6 ayda bir ince makine yağı ile yağlamanız yeterli olacaktır.
  • PVC Pencerelerimde kauçuk siyah conta mı yoksa gri conta mı kullanmalıyım?
    •     PVC Pencerelerde iki tür malzemeden üretilen conta kullanılmaktadır. Birincisi kendini kanıtlamış ve en iyi kalıcı deformasyon değerine sahip malzemeden üretilen EPDM kauçuk conta; diğeri ise halk dilinde gri conta olarak adlandırılan TPE Plastik contadır. Her ikisi de gerekli performans testlerini başarı ile tamamlamıştır. Ancak kauçuk contanın soğuk ve sıcak dayanımı ve kalıcı deformasyon bakımından ömrü plastik contadan daha yüksektir.

      Kauçuk conta kullanmanız durumunda temizlik yaparken contalarınızı nemli bir bezle deterjan kullanmadan temizlemenizi öneririz.
  • PVC Pencere İle Isı Yalıtımı
    •     Pencere bir konut için sadece konfor ve estetik elemanı değil amacına uygun kullanıldığında enerji tasarrufu sağlayan bir elemandır.

      1. Ülkemizde kullanılan enerjinin 1/3’ü konutlarda

      2. Bu enerjinin ise % 75’i ısınmak için kullanılmaktadır.

      3. Evimizde ısınmak için kullandığımız enerjinin %30’u eğer penceremiz yalıtımsız ise pencereden dışarıya uçmaktadır.

      4. Küçük bir hesap ile kazancımızı tutarsal olarak görelim;

      Ahşap bir pencerenin ısı iletim değeri ; 5,1 W/m2K

      Klasik PVC pencerenin ısı iletim değeri; 2,5 W/m2K

      Isı yalıtım değeri iyi olan PVC pencerenin ısı yalıtım değeri ise; 1,6 W/m2K’dir.

      Ankara’da bulunan 2 katlı ve her katı 150 m2 olan bir evde yıllık ısı kayıpları şu şekildedir;

      Ahşap pencere kullanırken klasik bir PVC pencereye geçildiğinde;

      Yılda 300 TL ısı tasarrufundan kazanç sağlanacaktır.

      Ahşap pencere kullanırken ısı yalıtım değeri daha iyi olan bir pencere kullanıldığında;

      Yılda 426 TL ısı tasarrufundan kazanç sağlanacaktır.

      Türkiye’nin enerjisinin %50’sini yurtdışından ithal ettiğini ve yılda 55 milyar m3 doğalgaz tükettiğimizi düşünürsek Pencere ile sağlanan enerji tasarrufu ülkemiz için çok önemli bir kaynaktır.

  • PVC Pencere İle Yangından Korunma
    •     PVC’nin içindeki yüksek klor oranı PVC’yi zor tutuşan, yandıktan sonra da diğer malzemelere göre çok daha az ısı çıkaran bir malzeme haline getirmektedir. PVC ürünlerinin yanmasıyla ortaya çıkan gazlar binanın genel yapısına zarar verici değildir. Bu yüzden sigorta şirketleri PVC’yi diğer malzemeler ile eşdeğer tutmaktadır. Bugüne kadar evlerde çıkan yangınlarda ahşap pencerelerin yanmasına karşın PVC pencerelerin hemen hemen hiç yanmadığı görülmüştür. PVC’nin tutuşma sıcaklığı ahşaptan 150oC daha yüksektir. Yapılan araştırmalarda PVC yandığında ortaya çıkan gazların tehlike sınırını aşmadığı tespit edilmiştir.

      Günümüzde yangın önleyici ve anti statik özelliği nedeni ile kömür ocaklarındaki transport bantlarında PVC kullanılmaktadır. Ayrıca güvenlik ve iş kıyafetlerinde, cankurtaran yeleklerinde de güvenlik nedenleriyle PVC tercih edilmektedir.
  • PVC pencere insan sağlığına zararlı mıdır?
    •     PVC pencere insan ve çevre sağlığına dost bir yapı elemanıdır. Montajı yapıldıktan sonra etrafa hiçbir gaz salınımı yapmaz. Boya, vernik gibi kimyasalları yüzeyinde bulundurmadığından insan sağlığına dosttur. Günümüzde birçok ev eşyasının, oyuncakların hatta kan torbalarının bile PVC’den yapıldığını düşünürseniz PVC tamamen doğaya ve insan sağlığına dost bir malzemedir.
  • Terleme
    •     Halk arasında rutubet olarak adlandırılan olay, hava içerisinde buhar halinde bulunan sudur. İçerisinde bulunduğumuz ortamda her zaman bir miktar su buharı bulunmaktadır. Havanın içerdiği su buharı miktarının, o sıcaklıktaki havanın taşıyabileceği en fazla su miktarına oranına bağıl nem adı verilir. Örnek verecek olursak; 1 metreküplük bir alandaki havanın içerisinde bulundurabileceği en fazla su miktarı 17,5 gr’dır Bu ortamdaki hava içerisinde 10 gr su buharı var ise nem oranı %57 olarak nitelendirilir. [(10/17,5)x100=57]

      Hava içinde bulunan su buharının belli bir yoğuşma sıcaklığı vardır. Hava, ortamdan daha soğuk yüzeylerle temas ettiğinde, yüzey sıcaklığı yoğuşma sıcaklığından düşük olduğu durumlarda hava içerisindeki su buharı sıvı hale geçer. Bu olaya terleme denir. Terlemenin engellenebilmesi için iç yüzey sıcaklıklarının yalıtım ile arttırılması en etki yöntemlerden birisidir. Bu, duvarların dıştan yalıtımı ve düşük ısı iletim katsayısına sahip cam kullanılarak sağlanabilir.

      En çok şikâyete sebebiyet veren ve insanların aklını kurcalayan nokta şudur;

      Yalıtımı daha kötü bir pencerem varken terleme yoktu şimdi terleme olmaya başladı. Bu doğru bir tespittir, çünkü yalıtımı düşük olan eski tip pencerelerde kanat-kasa aralıklarının fazla olması nedeni ile hava akışı olmakta ve doğal havalandırma sağlanmaktadır. Böylelikle hava içerisindeki nem oranı düşmekte ve terleme olmamaktadır fakat ortamda ısı kaybı meydana gelmektedir. PVC pencerelerde yalıtımın sağlanması amacıyla conta kullanıldığından kasa – kanat temas noktasındaki hava akışı sıfıra indirilerek ses, ısı ve su yalıtımı sağlanmaktadır. Bu bölgeden hava akışı olmadığından mükemmel yalıtım sağlanmakta, bu sırada içerindeki su buharı dışarıya çıkamamakta ve terlemeye sebebiyet vermektedir.

      Binaların çözülemeyen bu probleminin aşılması kullanıcıya kalmaktadır. Pencere Kanatlarının açılarak periyodik olarak havalandırılması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bunun için en uygun sistem çift açılım sistemleridir. Çift cam uygulamalarında terleme olmaz diye bir kayıt yoktur. Terlemenin oluşması için ortam sıcaklığı, nem oranı ve yüzey sıcaklıkları en önemli etkenlerdir. Bu demek oluyor ki nem oranın düşürülmesinde ve terlemenin engellenmesinde en etkin ve pratik yöntem nem yüzdesinin daima düşük tutulmasıdır.

      Terleme şu yöntemler ile engellenebilir;

      • Binanın iç yüzey sıcaklıklarının yalıtım ile arttırılmasını sağlamak. (20–22 oC)
      • İç ortamdaki nem oranını azaltmak için çift açılım, aspiratör ve kanat açılarak ortamın günde en az 3 kere 15’er dakika havalandırılması.
      • İç buhar üretici (çamaşır kurutuma, banyo, mutfak) ortamların kapılarını kapalı tutarak nemin diğer ortamlara taşınmasını engellemek.
      • Gaz sobası, katalitik gibi su buharı üreten ısıtıcılar kullanmamak.

      Bir oda içerisinde bir tarafta kurutulan çamaşırlar, demlenen çay, insanların havaya verdiği nefesin buharı birleşerek bir su buharı kütlesi halinde evin camına yapışır ve terlemeye sebep olur.

  • Pencerenin Tarihçesi
    •     İlk dönemlerde, taş duvarlar üzerindeki camsız ve dar bir boşluk olarak bırakılan pencereler, M.S. 1.YY’ da Romalıların camı kullanması ile saydam ve kapalı bir şekle bürünmüştür.

      M.S. 1500 yıllarında, bölünmüş boşlukların ayrı fonksiyonlar gerçekleştirebilmesinin keşfedilmesi ile pencerelerde açılabilir kanatlar ortaya çıkmıştır.

      Tarih içerisinde pek çok değişiklik ve gelişmeye uğrayan pencereler, önceleri sadece fonksiyonel özelliklerini gösterirken, daha sonra sanatsal ve özgün bir yapıya bürünmüş, dörtgen şekiller yerine, kemerli hatta elips şeklinde pencereler yapılmıştır.

      1790 – 1870 yılları arasında ilk çift kanatlı pencere örnekleri görülmüş olup, bu sayede pencere alanının tamamının açılabildiği pencereler ortaya çıkmıştır.

      1800’lü yıllarda ısı ses yalıtımını arttırmak amacı ile iki ayrı pencere arka arkaya yerleştirilen pencere sistemleri kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemde tek pencere malzemesi ahşaptır.

      20.yy. başlarında konut yapımında bir devrim yaşanması ve kullanılan malzemelerin gelişim göstermesi ile pencere için bırakılan boşlukların ölçüsü büyümüş bu nedenle ahşap bu boşlukları kapatmak için yetersiz kalmıştır.

      19.yy. kullanılmaya başlayan demir doğramalar, çok büyük boyutlara ulaşmışsa da uygulama alanları konutlara kadar inmemiş ve endüstriyel yapılar ile sınırlı kalmıştır.

      Demir doğrama yerine işlemesi daha kolay ve hafif olan alüminyum geçmiştir. Ancak yüksek termal iletkenliği, mekanik birleştirme sorunları gibi nedenlerle zamanla kullanımı gittikçe azalmıştır.

      Tüm bunların ardından PVC pencere pazara girmiş ve üstünlükleri ile zamanla kullanımı gittikçe yayılmıştır. Yüksek ısı yalıtımı, oldukça uzun ömürlü olması, herhangi bir boya ve bakım gerektirmemesi, kolay işlenebilmesi, dekoratif uygulamalara elverişli olması, çevreci oluşu PVC’nin yaygınlaşmasını sağlayan en önemli etkenlerdir.